12 Aralık 2010 Pazar

İntrauterin inseminasyon - aşılama

İntrauterin inseminasyon kadının yumurtlama döneminin programlanması ve erkekten alınan spermlerin laboratuvarda belli işlemlerden geçirildikten sonra rahim içine verilmesidir. Bu işlem öncesinde kadına ilaç verilerek yumurtlama sağlanabileceği gibi, doğal adet döneminde de yapılabilir. Kadının yumurtalıklarının ilaçla uyarıldığı aşılama uygulamalarında başarı oranı daha yüksektir.

Bu tedavide amaç semen örneğinin yıkanması ve bu şekilde iyi hareketli spermlerin seçilip rahim içine verilmesidir. Bu sayede, hızlı hareket eden daha sağlıklı spermler seçilmekte, spermin yumurtaya daha çabuk ve yoğun bir şekilde ulaşması sağlanmaktadır. İnseminasyon uygulaması, sperme ait hafif bozukluklarda (sayı, hareket, şekil), nedeni bulunamayan infertilitede ve yumurta gelişimi düzensizliklerinde ilk basamak tedavi olarak uygulanır.

Tedavide öncelikle 7-10 gün süre ile yumurta gelişimini uyaran ilaçlar verilerek bir veya daha fazla sayıda yumurtanın gelişimi sağlanır. Bu ilaçlar hap veya günlük enjeksiyon şeklinde olabilir. Takiben yumurtanın çatlamasını tetiklemek için son bir enjeksiyon yapılarak yaklaşık 33-38 saat içerisinde bir veya iki kez olmak üzere aşılama işlemi gerçekleştirilir. Uygulama başına başarı şansı %15-20 civarındadır. Üç uygulamaya rağmen gebelik elde edilemediği takdirde daha ileri tedavi yöntemlerine geçilir.

Aşılama tedavisine uygun şartlara sahip olan çiftlerde, hemen tüp bebek tedavisine gitmeden, öncelikle en azından bir kez aşılama tedavisi yapmak doğru bir karardır. Aşılama tedavisine başlayınca mutlaka 3 kez uygulanacak diye bir şart yoktur. İlk tedavide gebelik elde edilirse çifti, büyük bir maddi manevi yükten kurtarmak mümkün olacaktır. Gebelik olmazsa da çift aşılama tedavisini tecrübe etmiş olacak, devam edip etmemeye, tüp bebeğe geçip geçmemeye kendisi karar verecektir. Aşılama tedavisine inancını yitirmiş bir çifti, sırf formalite gereği 3 aşılama tedavisine zorlamanın anlamı yoktur. Bu tedaviler ümit tedavisidir. Ümidin kaybedildiği bir tedaviye kimse zorlanmamalıdır. Günümüzde çok kolay tüp bebek kararı verildiğini görüyorum. Belki sonunda yine tüp bebek gerekli olacaktır ancak diğer alternatifleri tamamen göz ardı ederek çiftleri sadece tüp bebeğe yönlendirmek doğru ve etik bir yaklaşım değildir. Ne yazık ki günümüzde ekonomi her şeyi etkilemektedir. Çiftler haklı olarak en az harcama ile en kısa sürede gebeliğe kavuşmak istemekte, hekimler de çifte en “cost effective”   olduğuna inandıkları tedaviyi verme, onları en hızlı şekilde başarılı sonuca ulaştırma eğiliminde olmaktadır. Ancak her şeyin bir etik, doğru ve bilimsel verilere dayanan bir yolu olduğunu unutmamak, tıbbi doğrulardan şaşmamak, etikten ödün vermemek gereklidir. Bunun da tek yolu çift ile tüm olasılıkları (kendiliğinden gebelik, aşılama ve tüp bebeğin avantaj ve dezavantajları vs) tartışarak en kolay ve ucuz tedaviden başlayarak komplike ve zahmetli tedavilere doğru basamak, basamak ilerlemektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder